PROTEİN TOZLARI VE KULLANIMI
Belki de fitness ve bodybuilding sektörünün en önemli handikapıdır destek besin sektörü. O kadar çok ek besin var ki piyasada kafaları karıştırması tabi çok normal. Kazein, whey konsantresi, whey izolesi, hidrolize protein, soya proteini, süt proteini izolesi, yumurta albümini vs. Bunlara ek olarak multi vitaminler, kreatin, aminoasitler, l-carnitin ve karbonhidrat bombalarınıda ekleyince anlıyoruz ki çok dallı bir algoritma halini almış.
Piyasada bulunanan onca markayıda ekleyince tabiki bir dost tavsiyesine başvurmak istiyor insan. En sık duyduğumuz ise "kardeşim Türkiye'dekiler hiç bir işe yaramaz hepsi aynı hepsi düşük kalite. Ben yurt dışından sipariş ediyorum kafam rahat" Kafan rahat olmasın arkadaşım. Zira dolandırıcı her yerde aynıdır. Hapıydı tozuydu derken milyar dolarlık bir sektörden bahsettiğimizi ve bunun ciddi bir pazar alanı olduğunu ve her türlü pazarlama stratejisinin yaıldığını unutmamak lazım.
Her zaman dediğim gibi hayatta önünüze ne çıkarsa çıksın ilk karar vermeniz gereken şey "benim bu ürüne cidden ihtiyacım var mı?". Spor kültürü edinmek yerine 4 5 bilemedin 6 ayda pilaj vücuduna sahip olma hayalleri kuranların bu tür kullanımları cidden ütopya. Eğer vücudun ile para kazanmıyorsan senin bir "Ronnie Coleman" olmana gerek yok. Aynı vücudu alın teri ve emek ile 1 bilemedin 2 yılda yaparsın. Birazda beslenmeye dikkat et al sana spor alışkanlığı oluşumu.
Adamda yağ oranı %20 lerde protein tozu kullanma derdin de ya da yeni baslamış fitness sektörüne ve uzman kişilerin beslenmesini takip ediyor. Arkadaş aynı level da bir adam değilsin sen. Önce bunu anla. Kendini uygun forma sokmak için alışma süreni atlat antremanını değiştir ve cidden uygun seviyeye geldiğinde büyükler ligine girebilirsin.
PROFOSYONEL DUZEYDEKİLER İÇİN
Öncelikle şu gerçeği içimize sindirelim; Aşırı protein tüketimi toz ya da doğal fark etmez, karaciğeri yorar ve bağırsak florasında toksik etki yapar. Nedeni ise insan bağırsağının uzunluğu ile alakalıdır. Etçil hayvanların bağırsakları çok kısadır. Nedeni tükettikleri et; bağırsakta uzun süre kalır ise toksikleşecek vücudu içten çürütmeye başlayacaktır. Otçul beslenen hayvanlarda ise bu durum tam terisidir. Bu hayvanlar yediklerini sindirebilmek, selülozik liflerden ve diğer bitki liflerinden maksimum faydayı almak için çok uzundur. Onların et yemediğini düşünürsek bağırsak florasında oluşa bilecek toksik miktarının sadece yedikleri otların ya da meyvelerin şekerlerinden geleceğini kabaca anlamış oluruz.
Peki ya insanda bu nasıldır? Uzun bağırsak mı kısa bağırsak mı var? Gaiptir ki bizim bağırsak uzunluğumuz bu iki tür canlının ortasındadır. Bu da demek oluyor ki çok selülozik otları sindiremeyiz ve proteinlerin fazla tüketiminde oluşacak olan toksik etkiyi bir anda vücuttan atamayız.
Kara ciğere zarar veriyor vücutta toksik etki yapıyor halde kullanmamalıyız! Ama belli bir seviyeden sonra büyümek için daha fazla protein ihtiyacı doğacak ve bunu doğal yollarla alamayız. Yani bir bakıma mecburuz bu tozlara. Evet arkadaşım sende haklısın fakat şunu unutmaki bu ürünlerle beraber vücudunun pH dengesini koruyabilmek adına ve kara ciğerini temiz kullanmak adına haftada en az bir gün bitkisel gıdalar ile detoks yapmalısın. Dahası alkali su kullanarak iç organlarının erimesine ve işlevini yitirmesine engel olmalısın. o zaman bu ek gıdaları ve takviye ürünleri akıllıca kullana bilirsin.
İşte tam bu nokta da hangi ürünü nasıl ve ne zaman kullanmalıyım sorunsalı başlıyor
İşe protein tozlarını anlatmak ile başlayalım.
1. WHEY KONSANTRESİ
Supplement mağazalarındaki pek çok protein tozunda bulunan en temel protein türü whey konsantresidir. Peynir altı suyundan elde edilir bir nevi peynir proteinidir de denilebilir. Diyabetik olan kişilerin kullanmadan önce muhakkak doktora danışması gerekir.
Whey konsantresi antrenmandan önce ve sonra kullanılabildiği gibi, öğün aralarında atıştırmalık olarak da kullanılabilir. Antrenmandan önce alınan whey proteini, kas yıkımını azaltırken, antrenman sonrasında alındığında kas oluşumunu destekler.
2. KAZEİN PROTEİNİ
Bu protein türü sütten elde edilen bir tür dür ve vücutta çözünüp kana karışma süresi en fazla olandır. Gece yatmadan önce tüketeceğiniz kazein proteini ile tüm gece boyunca vücudunuz anabolik durumda olacaktır ve uyurken vücudunuz kazeince zenginleşmeye devam edecektir. .
Kazein suda çözünemediği için midede uzun süre jel halinde kalır ve tamamen sindirilerek kana karışması 5 ila 8 saat sürer.
3. WHEY İZOLESİ
Whey izolesi en hızlı sindirilen proteinlerden biridir. Düşük karbonhidratlı ya da karbonhidratsız diyet yapanlar için ideal bir protein kaynağıdır çünkü içerisinde neredeyse hiç karbonhidrat ya da şeker yoktur. İzole whey proteini, antrenman öncesi ve sonrası kullanım için çok uygundur çünkü hızlıca kana karıştığı için kaslara ihtiyacı olduğu besin desteğini sağlarlar ve kasların iyileşmesini hızlandırarak, gelişmelerine de yardımcı olur.
4. HİDROLİZE PROTEİN
Diğer protein çeşitleri içinde en hızlı emilime sahip peptidleri bulunduran hidrolize proteinin anabolik etkisi çok güçlüdür. Whey proteininin hidrolize edilmesiyle elde edilir ve amino asit profili iyice küçültülerek çok daha hızlı sindirilir. Böylece whey konsantresine kıyasla sindirim sistemini hiç yormaz. Antrenmandan önce ya da sonra, veya sabah uyandıktan sonra kullanılabilir. Laktoz ve kolesterol içermez. Fakat kendisi tam bir konsantre yağsız peynirdir.
5. SOYA PROTEİNİ
Soya proteini, kasların iyileşme süresini hızlandıran glutamine, kan damarlarını genişleterek kaslara besinlerin daha kolay ulaşmasını ve kasların gelişmesini sağlayan arjinin ve vücut için son derece önemli amino asitler olan BCAA’lar bakımından zengindir.
Soya fasülyesinden elde edilmesinden dolayı bitkisel kaynaklı olduğu için sağlıklı bir kolesterol profiline sahiptir. Aynı zamanda lesitin içeriği ile tam bir östrojen yani kadınlık hormonu kaynağıdır. Bazı bilim adamlarınca fitness sektöründeki temel jinekomasti nedenidir.
6. SÜT PROTEİNİ
Süt proteini izolesi, inek sütü ile aynı proteinlere sahiptir; hem kazein hem de whey proteini içerir. Whey proteininden daha ucuzdur ama faydaları hemen hemen aynıdır. Soya proteinine benzer olarak, süt proteini izolesinin amino asit seviyesi çok yüksektir. Protein oranı en az %90’dır. Özel bir işlemden geçirildiği için normal sütün aksine süt proteini izolesi laktoz içermez.
Kullanımından sonra gaz derdi olmaz anlayacağınız.
7. YUMURTA ALBÜMİNİ (YUMURTA PROTEİNİ)
Yüksek kaliteli ve laktoz içermeyen bir protein türüdür. Amino asit profili çok yüksek olduğu için henüz protein tozunun bulunmadığı zamanlarda bile kas kütlesini arttırmak için kullanılırdı. 100 gr haşlanmış yumurtada 13gr protein bulunmaktadır. En kaliteli protein türü olan yumurta proteini toz halinde satılmazlar. Pişirerek tüketilmelidirler.
Sevgi saygı ve benim ile kalın
Gökhan YILMAZ


Yorumlar
Yorum Gönder